GELDİK GİDİYORUZ
Bir yüzük çok şeyi değiştirir, değiştirmiştir. Çünkü esas olan yüzük değil, yüzüğün üzerindeki yazıdır ve orada “bu da geçer” yazmaktadır.
Bu da geçer cümlesi rahatta olanı huzursuz yapar, sıkıntıda olanı rahatlatır belki ama asıl belirlediği şey: duruştur. Hal ne olursa olsun, “Senin halin nedir?” sorusunun cevabıdır. Bundan dolayı “geldik gidiyoruz” cümlesini kullanabiliriz ama hayatımızı umursamazlığa sokmasına asla müsaade edemeyiz. Gelmenin ve gitmenin, gelmekle aldığımız sorumlulukların ve gittikten sonra karşılaşacağımız faturanın farkında olmak, buna bağlı olarak da duruşumuzu belirlemek zorundayız.
Bu sayıda yeni bir seneye girerken Filistin’de yaşananları da göz önünde bulundurarak kendimizi sorgulamak ve gafletimizden silkinmek istedik. Uzun zamandır oynanan algılarımız, bizi olduğumuz yerden çok başka yerlere taşımış gözüküyor. Allah’a kul olduğumuzdan başlayarak yerimizi net bulmamız ve medeniyet adı altında sadece bizim sorumluluğumuz ve mecburiyetimizmiş gibi baskılandığımız kimliksiz ve kişiliksiz durumdan milletçe kurtulmamız gerekiyor.
Zamanında kamusal alan dediler, İslami kıyafetle içeri almadılar. Ürettikleri teröristler üzerinden sakalı, sarığı olan herkesi, bütün Müslümanları terörist gibi gösterdiler, Allah’ın takdiri rahmet hazinelerini ellerinden almak için pek çok ülkede soykırıma varan zulümler işledirler. Yaptıkları zulümleri Hollywood eliyle temize çıkarmaya çalıştılar. Yetmedi sosyal medyayla yüklendiler.
Almanlar hala Yahudi’ye karşı eziktir mesela. Avrupa ve Amerika hala öyledir. Sömürü ile devşirdikleri bütün zenginlikleri Yahudi’nin emrine ve alçak emellerine sarf etmekten hiçbir zaman geri durmadılar. İngilizler başta olarak İslam memleketlerinde kendi çıkarları için yapmadıkları pislik kalmadı. Başa geçirdikleri kuklalarla Müslümanları sindirip duruşumuzu tekrar tekrar bozdular.
Fakat şimdi tiyatro bitti. Maske düştü. Perde kapandı kapanacak. Yani bu da geçiyor. Parlak ışıklar altında sergiledikleri aldatıcı yüzler, yoğun makyajla şeytanı melek gibi gösterdikleri filim sona geldi. Makyajı Müslüman kanıyla yıkanıyor lanetli heriflerin ve aslında nasıl bir canavar olduklarını aldattıkları insanlar net olarak görüyor. Şehidlerimiz var evet, Allah şehadetlerini kabul buyursun. Fakat bütün dünyanın şehadeti ve tefessüh etmemiş vicdanlar bütün yasaklamalara, para ve hapis cezaları yaptırımlarına karşı İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da Amerika’da ve daha pek çok yerde sokak sokak, cadde cadde zulme lanet okuyor. Yahudi’yi lanetliyor. Bu Yahudi’nin bir ur olduğunu ve dünyadan temizlenmesi gerektiğini ekran ekran anlatıyor.
Kardeşim, bu da geçecek. Hadislerin haber verdiği zamanlar gelecek. Biz Müslümanların da elinde, bu zamanlarda ne yaptığımız sorusundan başka bir şey kalmayacak! Onun için genel anlamda duruşumuzu ayarlamalı, Müslüman tavrımızı ve yaşantımızı netleştirmeliyiz. Geçecek olanı durdurmak mümkün değil; olacak olacaktır. Ama kendimizi değiştirmemiz mümkün. Eksiklerimizi tamamlamamız mümkün. Yanlışlarımızı düzeltmemiz mümkün.
Unutma! Bu da geçer…