İRFAN MEKTEBİ DERGİSİ TEMMUZ 2024

  • 0.0 Yorum var.
  • Ürün Kodu : 04 03 24 07
  • Marka : SÜEDA

  • Toplam Fiyat
  • Fiyatı
    16,00 TL + KDV
  • Adet :
  • Çevirmen
  • Yayın Tarihi
  • ISBN
  • Baskı Sayısı
  • Dil
  • Sayfa Sayısı
  • Cilt Tipi
  • Kağıt Tipi
  • Boyut
  • Aynı Gün Kargo
  • En Ucuz Ürün
  • Fırsat Ürünü
  • Hediyeli Ürün
  • Hızlı Kargo
  • İndirimli Ürün
  • Özel Ürün
  • Sınırlı Sayıda
  • Şok fiyatlı
  • Yeni Ürün
  • Ücretsiz Kargo

GÜÇ ALLAH’INDIR

Firavun, etrafındakilerin de katkısıyla kendinde hakiki bir güç vehmetmiş ve Rabbine isyankâr olmuştu. Kendini rab ilan etmiş, herkesten de buna riayet edilmesini istemişti. Derken, saltanatını yıkacak bir erkek çocuğun doğacağı kehaneti/vehmiyle o sene ve takip eden senelerde doğan bütün erkek çocukları öldürmüştü. Biri hariç.

Allah’ın hükmü ve inayetiyle sarayında yetişen bu erkek çocuk, gün gelmiş, Firavun’un dediklerinin zıddına hareket etmiş, sonsuz güç ve kudret sahibi olan Allah’a inancını açıklamıştı.

Vehmin hakikatle karşılaştığında yapacağı şey ya teslim olmak ya da savaşmaktır; ki iktidar ve nefsi mücadelelerde genelde savaş tercih edilir. Firavun da savaşa kalkışmış ve peşindekilerle beraber o erkek çocuğu yani Musa (as)’ı Kızıldeniz kenarına kadar kovalamıştı.

Zahiren bakıldığında güç Firavun’un elindeydi. Önü denizle kesilen Musa (as)’ı onun elinden kurtaracak hiçbir şey gözükmüyordu. Fakat hakikat öyle değildi. Zira gerçek güç sahibi olan Allah’tı. Olan şuydu: Vehmi güç sahibi ile hakiki güce boyun eğip onun himayesine giren ve onun adıyla hareket edenin karşı karşıya gelmişti.

Nihayetinde Musa (as) Allah’ın emri ve ismiyle asasını denize vurmuş ve sular yükselerek denizde on iki yol açılmıştı. Musa (as)’a ve peşinden gelenlere kurtuluş kapısı olan deniz, Firavun ve askerlerinin sonu olmuş, gerçek güce karşı vehmi güç sahiplerinin nasıl bir hale düştüğünü oradaki herkes görmüştü.

Hakeza Gavres isimli bir şahıs elinde kılıçla Efendimiz (sav)’in başına dikilmiş ve “Şimdi senin benim elimden kim kurtaracak?” demişti. Gücü elindeki kılıçta vehmetmiş, onu elinde tutmakla güçlü olduğunu zannetmişti. Halbuki gücün kaynağı ve tek sahibi Allah’tı. Bunu bilen ve öyle iman eden Efendimiz (sav) hiç tereddüt etmeden “Allah!” diye cevap vermiş, Allah’ın inayetiyle Gavres’in elinden düşen kılıcı alarak “Peki, şimdi seni benim elimden kim kurtaracak?” demişti.

Gerçek gücü gören Gavres, aczini izhar ederek iman etmiş, gerçek kudrete ram olmuş, kul olduğu farkındalığıyla kendine gelmişti.

Peki, parası, makamı, teknik araç gereçlerini hasbelkader elinde tutan günümüz dünyasının vehmi kudretlilerinde durum nedir?

Ya bizde? Bizlerin gerçek güç ve kudret sahibi olan Allah’a karşı durumumuz ve tutumumuz nedir? Farkında mıyız? Gerçek gücün, Allah’ın kudretine aczi ve fakrını bilerek ram olmakta olduğunun ayırdında mıyız?

Yaşadığımız asırda, muhatap olduğumuz durumlar karşısında acze düşebiliyor, ümitsizliğe kapılabiliyoruz. Halbuki günde beş defa minarelerimizden “Allah En Büyüktür” kelimelerini duyanlar olarak, belki farkında olmayarak kendimizi yalanlayabiliyoruz. Ya da kişisel gelişimcilerin, güç bendecilerin, sen yaparsıncıların gazına gelip kendimizde bir güç ve kudret vehmine kapılıp tokat yiyebiliyoruz.

Biz de bu sayıda bunlara değinmek ve şahsımıza ve dünyamıza dengenin gelmesi konusunda katkıda bulunmak istedik. Rabbim kabul buyursun…

* Yorum eklemek için Üye Girişi yapınız.
Pozitif Oran 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00